Ekonomi

Ayçiçeğini kuraklık vurdu

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ayçiçeğinde kuraklık zararı ve alım fiyatlarını yorumladı. Sarıbal, "Son dönemde artan aşırı sıcak ve kuraklık nedeniyle bazı bölgelerde yüzde 70'lere varan verim kayıpları meydana gelmiştir. Rekoltenin geçen yıla göre yüzde 25 düşeceği tahmin edilmektedir" dedi

Abone Ol

Ayçiçeğinde kuraklık zararı ve alım fiyatlarını değerlendiren CHP Orhan Sarıbal,  "Ayçiçeğini küresel ısınma ve kuraklık vurdu, rekolte düştü Ayçiçeğinde depolar ithal ürünle doldu, fiyatlar düştü. Yağlı tohumlar yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme için belirli miktarlarda tüketilmesi gerekli gıdalar olup, bu nedenle özellikle de bitkisel yağ sanayiinde geniş ölçüde kullanılmaktadır. Türkiye'de genel olarak bitkisel yağ olarak ayçiçeği tercih edilmekte ve ayçiçeği bitkisel yağ üretiminin yaklaşık yüzde 46'sını karşılamaktadır. Dünya ayçiçeği üretiminin yüzde 71'i Rusya, Ukrayna ve Avrupa Birliği'nde yapılmaktadır. Buna karşılık AB en büyük ithalatçı, Ukrayna en büyük ihracatçı konumdadır. Türkiye ayçiçeği üretiminde dünyada 6'ıncı sırada olup; yağlık ayçiçeği üretiminin yarısından fazlası Trakya ve Batı Karadeniz illerinde gerçekleştirilmekte; en çok üretim Tekirdağ (yüzde 14), Edirne (yüzde 14), Konya (yüzde 11), Kırklareli (yüzde 10) ve Adana'da (yüzde 9) yapılmaktadır. Bu 5 ilin toplam üretimdeki payı yüzde 58'i bulmaktadır. TÜİK verilerine göre 2022 yılında yağlık ayçiçeği üretimi 2 milyon 350 bin tondur. Üretimin 2 milyon ton olduğunu, bu miktarın ülke ihtiyacının dörtte üçüne karşılık geldiğini belirten Trakyabirlik yetkilileri; çiftçiye yeterli destek verilmediği için bu yıl ekim alanlarının yaklaşık yüzde 20 oranında küçüldüğünü bildirmişlerdir. Öte yandan son dönemde artan aşırı sıcak ve kuraklık nedeniyle Trakya'nın Çorlu gibi bazı bölgelerinde yüzde 70'lere varan verim kayıpları meydana gelmiştir. Tüm bu nedenlerle rekoltenin geçen yıla göre yüzde 25 düşeceği tahmin edilmektedir. Ayçiçeği tohumu ve ham ayçiçeği yağında 31 Mayıs 2023 tarihine kadar gümrük vergilerinin sıfır olması, ayrıca yurt dışında fiyatların düşmesi nedeniyle sanayiciler büyük ölçekte ithalat yapmışlardır. Dolayısıyla ayçiçeği hasadına depolar dolu olarak girilmiş; bu durum iç piyasada talebi ve fiyatları olumsuz yönde etkilemiştir. Halen yüzde 40 randıman ayçiçeği Adana borsasında 11,5-12 liradan işlem görmektedir. Aşırı kurak ve sıcağın vurduğu ve rekoltenin düştüğü Trakya'da fiyatlar bunun biraz üzerinde seyretmektedir. Yağlı tohum ve türevleri Türkiye'nin en önemli ithalat kalemlerinden birini oluşturmaktadır. Türkiye ayçiçeği ithalatında Avrupa Birliği'nin ardından dünyada ikinci sırada gelmektedir. 2022 yılının ilk 6 aylık (Ocak-Haziran) döneminde ayçiçeği tohumu ithalatı 333 bin ton iken 2023 yılının aynı döneminde 650 bin tona yükselmiştir. Aynı şekilde 547 bin ton olan ayçiçeği yağı ithalatı da 834 bin tona ulaşmıştır. İthalat için ödenen bedel ise dolar bazında yüzde 15 artmıştır. En fazla 2 ithalat Ukrayna (yüzde 66) ve Romanya'dan (yüzde 20) yapılmıştır. Türkiye aynı zamanda rafine ayçiçeği yağı ihracatı da yapmaktadır. 2022 yılının ilk 6 ayında 250 bin ton olan ihracat, 2023 yılında 328 bin tona yükselmiştir. Üretici için alım garantisi önemli bir unsurdur. Ancak ayçiçeği fiyatlarına müdahale edecek bir kamu kurumu bulunmamaktadır. Ayçiçeğinde yıllardır Trakyabirlik, Karadenizbirlik, Çukobirlik ve Konya Şeker gibi kooperatifler tarafından alım yapılması üretimin artırılmasında önemli bir etkendir. Bu nedenle; Tarım satış ve diğer üretici kooperatiflerine ürün alımları için kamu bankaları tarafından finansman sağlanmalı ve bu kuruluşların depolama şartları iyileştirilmelidir. Üretici örgütleri tarafından da dile getirilen diğer öneriler şöyle sıralanabilir; Ayçiçeği tohumu ve ham ayçiçeği yağı ithalatında gümrük vergileri rekoltenin gıda güvencesini tehlikeye sokacak seviyeye düştüğü durumlar hariç hiçbir zaman sıfırlanmamalı, referans fiyata göre belirlenecek gümrük vergilerinin yanı sıra ton başına sabit ek vergi konularak yerli üretim korunmalıdır. Yağlık ayçiçeğinde halen kg başına 70 kuruş olan fark ödeme desteği en az 2 liraya yükseltilmelidir. Ayçiçeğinde kuraklık zararı TARSİM kapsamına alınmalıdır.  Kamuya bağlı araştırma kuruluşlarının kuraklığa dayanıklı çeşit geliştirme çalışmalarına hız kazandırılmalıdır. Ürünleri kuraktan zarar gören çiftçilerin bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçları faizsiz olarak ertelenmelidir. Sadece 28 Mayıs seçimlerinden sonra mazota yüzde 100, gübreye yüzde 50 zam yapılmıştır. Yıl içerisinde yapılan zamlar dikkate alınarak mazot ve gübre destekleri artırılmalıdır." ifadelerini kullandı.