Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Güçlenen, Türkiye'ye Güç Veren Kadınlar Programı'nda konuştu.İSTANBUL (İGFA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Güçlenen ve Türkiye'ye Güç Veren Kadınlar programında yaptığı konuşmada, güçlü ailenin ilk ve en önemli şartının güçlü kadın olduğunu belirterek, "Hal böyleyken aileyle kadını ayıran, kadını ailenin karşısına yerleştiren, kadınla aile arasında duvarlar ören her türlü yaklaşımı reddediyoruz" dedi.

Kendilerini bugüne kadar asla sloganlara hapsetmediklerini ifade eden erdoğan, kadın politikalarında her zaman en idealin, en iyinin, ülkemiz, milletimiz ve kadınlar için en hayırlı olanın peşinde koştuklarını söyledi.

"Bu anlayışla kadınlarla buluşmalarımızda şiddetin önlenmesinden kadının güçlendirilmesine, istihdamdan hak ve özgürlüklere kadar geniş bir yelpazede yeni projeler, programlar, strateji belgeleri açıkladık" diyen Erdoğan, "Kadınların insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri, her alanda daha aktif rol almaları, hak fırsat ve imkanlardan adil bir şekilde faydalanmaları için ne gerekiyorsa yaptık ve yapacağız. Destek mekanizmalarıyla, reform paketleriyle, yenilikçi uygulamalarla kadının ekonomik ve sosyal statüsünü güçlendirmeye gayret ettik. Bunun en son örneği, Aile Bakanımızın biraz önce genel çerçevesini paylaştığı Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planıdır. 2024-2028 yılları arasını kapsayan Strateji belgemiz 5 ana sütun üzerinde yükselmektedir. Aile Bakanımızın şahsında 5 temel amaç, 20 strateji, 83 faaliyetten oluşan bu belgenin hazırlanmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum. Kamu kurumlarımızın yanı sıra özel sektörümüzün, iş dünyamızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın da belgenin layıkıyla hayata geçirilmesi için üzerlerine düşen görevleri yapacaklarına inanıyorum" diye konuştu.

Türkiye'de aile kavramına karşı alerjisi olan bir kesim eskiden beri olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bunlar modernleşme ve batılılaşma iddiasıyla aile mefhumuna karşı adeta savaş ilan etmiş durumdalar. Öyle bozuk bir bakış açısından bahsediyoruz ki Bakanlığımızın adında yer alan aile kavramından bile rahatsız oluyorlar. Bunların bir başka özelliği de lafa gelince özgürlüğü, demokrasiyi, insan hak ve hukukunu kimseye bırakmamalarıdır. Ama kendi kalıplarına uymayan herkesi ötekileştirenler de yine bunlardır. Sorsanız kadın haklarını savunuyoruz derler fakat 28 Şubatvari vesayet dönemlerinde kadınların eğitim, çalışma ve siyasi temsil haklarının gasp edilmesine aleni destek verirler" dedi.

"AİLE İÇİ ŞİDDETİ ŞİKÂYETE TABİİ OLMAKTAN ÇIKARDIK"

Başörtüsüne özgürlük başta olmak üzere kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayasa kuralı haline getirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ŞÖNİM, kadın konukevi, KADES, elektronik kelepçe gibi uygulamaları hayata geçirdik. Aile içi şiddeti şikâyete tabii olmaktan çıkardık. Daha pek çok alanda tarihi nitelikli adımlar attık. Bu çabalarımız neticesinde de en az bir eğitim düzeyini tamamlama oranı kadınlarda yüzde 70'lerden yüzde 90'lar seviyesine ulaştı" dedi.

Karar alma mekanizmalarında kadın temsil oranı 4-5 kat arttığını ifade eden Erdoğan, "İstihdamdaki kadın sayısı 6 milyondan 10,5 milyona çıktı. COVID-19 salgını döneminde eşim Emine Erdoğan'ın liderliğinde başlatılan destek paketiyle kadın girişimcilerin yanında olduğumuzu gösterdik. Bu kapsamda Halkbank aracılığıyla son 3 yılda 220 bin kadın girişimcimize 60 milyar lira finansal destekte bulunduk.  Daha bunun gibi burada saymaya kalksak nice reformu, hayal dahi edilemeyen atılımları son 21 yılda sizlerle beraber hayata geçirdik. 31 Mart'ta İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerimizde kadınlardan yine güçlü destek beklediğimizi ifade etmek istiyorum" diye konuştu.