Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Müslümanlara çağrı!

Abone Ol


"Buradan tüm vatandaşlarıma ve tüm Müslümanlara çağrıda bulunuyorum. İmkanı olan herkes, lütfen Kudüs'ü Mescid-i Aksa'yı ziyaret etsin. Gidemeyenler de oradaki kardeşlerimize yardım göndersinler. Gelin hep birlikte Kudüs'e sahip çıkalım."

Sen bu ülkenin cumhurbaşkanına kendi ülkende konuşma izni vermeyeceksin ama ajanların buradaki otellerde cirit atacaklar. Yok öyle bir şey.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Körfez turumuzdan dün gece döndük. Bu kardeş ülkelere gerçekleştirdiğimiz ziyaretler hamdolsun başarılı bir şekilde geçti. İkili münasebetlerimiz yanında Körfez bölgesindeki kriz başta olmak üzere birçok meseleyi ele alma fırsatı bulduk. Son ziyarette bir kez daha görüldü ki Türkiye tüm taraflarla görüşebilen, köklü bağları olan nadir ülkelerden biridir. Son yıllarda yaptığımız temaslar, üst düzey ikili ziyaretler, Türkiye'nin nevi şahsına münhasır yerini daha da güçlendirmiştir. Ülke olarak kardeşlerimiz arasında yapay sorunlar nedeniyle gerilim yaşanmasını asla arzu etmiyorum. Enerjimizi terör gibi hepimizi tehdit eden konulara harcamak yerine, bölge içi krizlerle heba etmeye gönlümüz elvermiyor.

KRİZİN YAKIN ZAMANDA HALLOLACAĞINI ÜMİT EDİYORUM

Müslamanların kavgaya değil dayanışmaya ihtiyacı var. Sorunlarımızı samimiyet ve açık yüreklilikle konuşmanın yollarını aramamız gerekiyor. Kardeşler arasında gereksiz gerilime neden olan krizin inşallah yakın zamanda hallolacağını ümit ediyorum. Gerçekleştirdiğimiz ziyaretin Katar krizinin çözümüne katkı sağlayacağına inanıyorum. Müslümanların Mekke'deki Mescid-i Aram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi'den sonraki üçüncü kutsal mabet Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dır. Bizim atalarımızın 400 yıl boyunca Mescid-i Aksa'ya hizmet şerefi nail olmuştur.

TÜM ARAPLARI İTHAM EDEMEYİZ

‘Araplar bizi arkadan vurdu’ yalanını bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir. Bugün ülkemizde devletimize ve milletimize karşı savaşan terör örgütleri yüzünden nasıl toplumun belli kesimlerini toptan suçlayamazsak, tüm Arapları da itham edemeyiz.

Osmanlı'nın elinden çıkması ile başlayan Kudüs'ün sıkıntılı günleri, adeta kabusa dönüşmüştür. Uluslararası hukuka göre meşruiyet elde etmiş başkenti Tel Aviv olan İsrail devleti, bizim de tanıdığımız bir devlettir. Ancak Kudüs'ün 3 din için de özel olan statüsüne, Harem bölgesinin mahremiyetine saygı duymayan bir İsrail, en büyük zararı kendisinin göreceği tehlikeli bir yola sapıyor demektir. İsrail yönetiminin, işi Harem bölgesini Müslümanlara yasaklayarak işgale götürmesi, bardağı taşırmaktadır.

GELİN HEP BİRLİKTE KUDÜS'E SAHİP ÇIKALIM

Biz Müslümanlar için mübarek beldelerimizi korumak, imkan değil, iman meselesidir. Eğer, İsrail elindeki silahlara bakarak böyle bir yola tevessül ediyorsa çok yanılır. Filistinli ve diğer milletlerden kardeşlerimiz de bu zeminin dipdiri ayakta olduğunu cümle aleme ilan etmektedir. Buradan tüm vatandaşlarıma ve tüm Müslümanlara çağrıda bulunuyorum. İmkanı olan herkes, lütfen Kudüs'ü Mescid-i Aksa'yı ziyaret etsin. Gidemeyenler de oradaki kardeşlerimize yardım göndersinler. Bizler Mescid-i Aksa'ya ne kadar çok sahip çıkarsak, gözlerini oraya dikmiş olanların işleri de o kadar zorlaşır. Postalları ile kirletiyor, Müslüman kanı döküyorsa bunun sebebi bizlerin Kudüs'e yeteri kadar sahip çıkmıyor oluşumuzdur. Gelin hep birlikte Kudüs'e sahip çıkalım.

SİNAGOGLARA SALDIRMAK BİZİM DİNİMİZCE YASAKLANMIŞTIR

Buradan milletimize, çeşitli düşünce gruplarına, siyasi partilere sesleniyorum. Mescid-i Aksa'da böyle bir şey oldu, bunun karşılığında buradaki sinagoglara saldırmanın hiçbir anlamı yoktur ve bu bizim dinimizce de yasaklanmıştır. Biz aynı yanlışa aynıyla mukabelede bulunamayız. Biz Ömer İbn-i Abdülaziz'in bir hristiyan arazisine ibadet hane yapan ve onu da bildirdiklerinde kalkıp yıktıran bir anlayışın mensuplarıyız.