Ramazan Ayı geldi hoş geldi
Ramazan Ayının bu ilk günlerinde siyasi herkesi aramızda görebilmek mümkün.
Hele hele seçim startının verildiği bu zamanda görmezsek olmaz.
Aklınıza gelmeyecek isimler, aklınıza gelmeyecek sıfatlar karşınıza çıkabilir. Aman dikkat!
Şimdi her yerde her ilçede iftar sofraları kuruluyor.
Kurulan sofralarda yüzlerce binlerce insan faydalanıyor.
Allah rızası için iftar verene sözüm yok. Lakin bunu da siyasete malzeme yapanları asla affedemiyorum.
Tabii ki siyasetin olduğu iftar programlarında bulunmak bazıları için ayrıcalıklı hissetmek anlamına geliyor.
Kimi hayatında görmediği kadar saygı sevgi görüyor.
Kimi ise bunun keyfini çıkartıyor.
Özellikle Belediye Başkanlarının yanında boy göstermek ve aynı kareye girmek için zaman zaman tartışma bile çıkıyor.
“Ben buradayım, buradayım işte bak buradayım” diyenler.
Kendini ön plana çıkarmaya çalışan asalakların İl başkanını tanımamaları.
Aman haber olacak bizde bir karede olalım diyenlerin işgüzarlıkları.
Hele hele iftar sorasında “aman sağında mı olsam solunda mı olsam” diye uğraş veren fırsatçıları.
“Bak ben şunu yaptım ben bunu yaptım” diyerek hiçbir işe yaramayan egoistleri.
Mikrofon uzatıldığında yüz değiştiren, melek olan vicdansızları.
Yani uzun lafın kısası insanları bir hiç uğruna kandıranları bir bir görüyoruz.
Ancak unutulmaması gereken, bu halk bu orta oyuncularına cevabını en iyi şekilde vermesini bilir.
Anlayacağınız seçim tiyatrosunda rol çalmaya çalışan figüranların, başroldeymiş gibi rol kesmelerini katıla katıla gülerek izliyorum.
Bırakın 15 yılı, son 5 yılda bile Aydın’da hiçbir platformda emek sarfetmemiş, çalışmamış, verilen görevlere burun kıvırıp kaytarmış koca koca insanların, çok çalışkan takdirnamelik öğrenci gibi göz süzüp, oy isteyeceği halkına tepeden bakmasına da üzülerek şahit oluyorum.
Seçim sonuçtur, lakin bugüne kadar yaptıklarınız sınavdır arkadaşlar.
14 yıldan bu yana halkına hizmet veren, Aydın’da yoksul kadın, biçare çocuk, muhtaç yaşlı bırakmamak için gece gündüz çalışıp çabalayan, buna rağmen halkın içindeyken mütevazılığından zerre ödün vermeyen Özlem Çerçioğlu’nun duruşunu izleyip, uygulasanız yeterli aslında…
Ziya Paşa merhumun dediği gibi "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde."
Yani “İnsanın aynası iştir. Lafa bakılmaz. Aklının seviyesi yaptığı işte görünür” derken ve bu ifadenin vücut bulmuş hali olan Özlem Başkan önünüzdeyken, “Nasıl durmalıyım, neler yapmalıyım” diye yırtınmak da nedir?
Taklit edebilirsiniz. Ama özgün olamazsınız. O hizmetler yürekten gelerek yapılır. Siyasetçi olmak böyle bir şeydir. Birine yamanmak değil, halkına sarılmaktır.
Orta oyununu bırakıp özgün olmanız, kalan sürede belki sizi vekil adayı yapmaz ama doğru insan yapar. Tavsiyemdir. Huzuru bulursunuz.
İnsanları Tellioğulları, Seferoğulları gibi kamplaştıran değil, halkına yakın, onların dertleri ile dertlenen siyaset faydamızadır.
Akıl işidir.
Bir an önce aklın yoluna giriniz.
Benden söylemesi…
Kalın Sağlıcakla…