Normalleşme süreci sonrasında ilk kez yüz yüze toplanan AK Parti, MYK toplantısı sonrasında önemli açıklamalarda bulundu. Basın açıklaması düzenleyen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, salgın sürecinde yapılan provakasyonlara dikkat çekerek “Korona süreci sonrasında çeşitli provokasyonlar, duygusal hassasiyetler, insanların sıkıntılarının provoke edilmesiyle ilgili yaklaşımlar gördük. Türkiye'de camilere, kiliselere yapılan protestolar, Hrant Dink Vakfı'na yönelik tehditleri gördük. Bunların hepsini reddediyoruz. Bu ölüm tehditleri, iğrenç yaklaşımlar medeni toplum düzeninin bir parçası olamaz. Emniyet teşkilatımız bu provokatörleri, kiliseye yapılan saldırı, aklınca birtakım fay hatlarını tetiklemek isteyenleri kısa bir sürede yakalamıştır. Polis teşkilatımızı buradan tebrik ediyoruz. Kamuoyuna yansıyandan çok daha fazlasını boşa çıkarıyorlar. Bütün teşkilat mensubu arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.

“Provakasyonların hepsini boşa çıkarttık”
Türkiye'nin provokasyon mevsimine kapalı olduğunu ifade eden Çelik; “Geçmişte bunu çok yaptılar. Bunların maşaları değişir arkalarındaki zihniyet değişmez. Bu provokasyonlara hiçbir şekilde geçit vermeyeceğiz. Cami, kilise, havra, dernekleri hedef alan, özellikle kadınlara dönük şiddet dili kullanan kim olursa olsun karşıyız. Türkiye'de herkes birinci sınıf vatandaştır. Bu topraklar isteyenin kafasına göre operasyon çekeceği dönemleri geride bırakmıştır. Operasyon mevsimi kapalıdır. Türkiye'de vatandaşa korona günlerinde daha çok nefes vermek için Vefa Sosyal Destek grupları 24 saat esasında çalıştılar. Kolluk kuvvetleri bu dönemdeki provakasyonların hepsini boşa çıkardı. İnsanlık değerlerini yücelten bir tavır ortaya koyulmuş oldu. Bu memlekette onların fay hattı zannettiği şeyler bizim kardeşlik köprümüzdür” dedi.

“Bunun neyine cevap verelim”
Türkiye’nin güçlü bir sağlık sistemine sahip olduğu küresel salgın karşısında daha çok ortaya çıktığının altını çizen Çelik; “Biz buna insan odaklı sağlık sistemi diyoruz. Bizden teknolojik olarak çok daha güçlü ülkeler var ama daha çok endüstriyel odaklı bir gelişme göstermişler. Biz insanımıza sahip çıktık. Cumhurbaşkanımızın bu dönemde Sancaktepe'de, Atatürk Havalimanı içerisinde 45 günde biten hastaneler açması, Türkiye'nin bu kriz döneminde içe kapanmayan tek ülke olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu dönemde bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çeşitli provokasyonlar sözkonusu olabiliyor. Bunların hepsi boşa çıkartılmıştır. Burada belaltı siyaset karşısında vatandaşımızın hassasiyetlerine odaklı siyasi duruş vatandaşımızın nezdinde çok net görülmüştür. 4-5 tane köşe yazarının CHP sözcüsü gibi davrananların ekonomi ile sözlerinin alt alta konulup CHP beyanatı gibi okuyorlar. Burada herhangi bir bakanımızın uygulamalarını eleştirin, politikalarını eleştirin, demokratik bir haktır. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak Bey'in uyguladığı politikaları tartışırsınız. Ama sürekli olarak aile ilişkileri üzerinden çirkin siyaset yapıyorsunuz, ondan sonra bize cevap verilmiyor diyorsunuz. Bunun neyine cevap vereceğiz?” dedi.

“Sosyete damat diye bir şey uydurulmuştur”
Aile meselesini siyaset konusu yapmanın ahlak dışı olduğunu da vurgulayan Çelik; “Ailevi meselelerin siyaset konusu edilmesi bütün partilerin tabanındaki vatandaşlarımız tarafından ahlak dışı olarak nitelendirilmektedir. Israrla CHP sözcüleri tarafından bu ihlal edilmektedir. Bir de sosyete damat diye bir şey uydurulmuştur. Benim bildiğim sayın Bakanımızın babası Yaşar Albayrak, statüko sosyete ile mücadele eden birisidir. Sayın Yaşar Albayrak'ın yaşadığı hayat, yazdığı kitaplar ortadadır. Statüko sosyetesine karşı mücadele etmiştir. Türkiye'de bir oligarşik siyaset, ekonomik model oluşmuşsa bunun altında imzası olanlar bugün aile kavramları üzerinden sosyete gibi kavramlar kullanıyorlar. Aile kavramını kim hangi şekilde, hangi sebeple siyaset konusu yapıyorsa yaptığı ahlaksızlıktır. Hangi partide olursa olsun, sağduyulu arkadaşlarımızın, demokrat arkadaşlarımızın olduğunu biliyorum. Temel ahlak değerlerinde uzlaşacağımız alanlar vardır. Zekası, aklı yeten çıkar ekonomi, siyaset, dış politika konusunda argümanını söyler. Siyasi akılla argüman üretemeyince, 4 tane köşe yazarının söylediklerini tekrar etmişlerdir” dedi.

“Gönüllü taşıyıcılar olmalıyız”
Konuşmasında çevre sağlığına da dikkat çeken Çelik; “Bu dönem çevre sağlığının ne kadar önemli olduğunu, kişisel sağlığımız kadar çevre sağlığının önemini gösterdi. Geçen çok üzücü bir manzara gördük. Boğazın altında yapılan çekimlerde suyun altında çok sayıda maske görüldü. Bu hastalıkların ortaya çıkmasının sebebi çevrenin kirlenmesidir. Denizin, nehirlerin, suyun temizliği insanlığın geleceği için yüzyıllar ötesinden beri bize ses veren bir şeydir. Bunu temiz bir şekilde tutmak insanlığın geleceği açısından önemlidir. Temiz denizler derinlere indikçe daha çok kirleniyor. Plastikten adacıklar oluşmuş, buna hassasiyet göstermemiz gerekir. Hepimiz boğazın, denizin sesinin gönüllü taşıyıcıları olmamız gerekir” dedi.

Haber Merkezi

Editör: TE Bilişim