CHP Aydın Milletvekili ve TBMM İçişleri Komisyonu üyesi Evrim Karakoz, “geçtiğimiz günlerde TMO tarafından açıklanan hububat alım fiyatlarının üreticiyi memnun etmediğini, bu şartlar altında üreticinin fazla dayanamayacağını” ifade etti. Konuyu meclis gündemine taşıyan Karakoz, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi.
Hububat Alım Fiyatları Yükseltilmelidir
Tarımsal üretimin girdi maliyetleri ortadayken TMO'nun fiyat politikası ve açıkladığı alım fiyatları üreticilerin beklentisini karşılayamamıştır diyen CHP’li Karakoz, “Bakan İbrahim Yumaklı’ya artan girdi maliyetleri ve üreticilerden gelen talepler göz önüne alındığında, adil ve sürdürülebilir bir fiyat politikası belirlemek ve üreticilerin mağduriyetlerini gidermek için açıklanan hububat alım fiyatlarını gözden geçirmeyi ve yükseltmeyi neden düşünmüyorsunuz?” diye sordu.
Randevu Sürecine Çözüm Bulunmalıdır
CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz, “sürdürülebilir tarımsal üretim, ancak teşvik edici fiyat politikaları ile mümkündür. Alım fiyatları belirlenirken mutlaka üretim maliyetleri de göz önüne alınmalıdır. TMO’nun açıkladığı fiyatlar, maalesef üretici daha ürününü TMO’ya teslim edemeden eriyor. 45-50 gün sonrasına randevu veren TMO’daki randevu karmaşasının çözülmesi ve hızlı bir şekilde randevu alınabilmesi için bir çalışma yapılması gerekmektedir” dedi.
TMO Üreticinin Elindeki Tüm Ürünü Almalıdır
Ülke ekonomisinin durumu ortadayken böyle bir fiyat açıklanması hem üreticinin aklıyla dalga geçmek hem de üreticimizi hasat zamanı mağdur duruma düşürmektir diye sözlerine devam eden Milletvekili Karakoz, “üreticilerin yaşadığı tüm mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için talepleri dikkate alınmalı ve TMO tarafından açıklanan 2023 yılı alım fiyatları yeniden değerlendirilmeli ve TMO’nun üreticinin elinde ki tüm ürünü alması gerektiğini” vurguladı.
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi Evrim Karakoz’un, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya yönelttiği sorular şöyle: Artan girdi maliyetleri ve üreticilerden gelen talepler göz önüne alındığında, adil ve sürdürülebilir bir fiyat politikası belirlemek ve üreticilerin mağduriyetlerini gidermek için açıklanan hububat alım fiyatlarını gözden geçirmeyi ve fiyatları yükseltmeyi neden düşünmüyorsunuz?
Geçtiğimiz yıl 1 ton buğdayın alım fiyatı (primler hariç) 6 bin 450 lirayken ve o günden bugüne üretim maliyetleri de yüzde yüze yakın bir şekilde artarken, bu yıl için yüzde 27,90’lık bir artışla 8 bin 250 lira olması, üreticinin lehine belirlenmiş bir fiyat mıdır? Yoksa piyasa aktörlerinin isteği üzerine kurgulanan bir fiyat mıdır?
Aynı şekilde geçtiğimiz yıl 1 ton arpanın fiyatı; 5 bin 450 lirayken ve üretim maliyetleri bu ürün içinde yine yüzde yüze yakın bir şekilde artarken, bu yıl için yüzde 22,80’lik bir artışla 7 bin lira yapılması, arpa üreticisinin üretim maliyetlerine yetecek mi? Eğer yetecek ve üretici kâr edecek diyorsanız, bunu hangi hesaplama yöntemi ile yaptığınızı paylaşır mısınız?
Hasat ettiği ürünü TMO'ya satabilmek için randevu peşinde koşan çiftçiye en az 45-50 gün sonrasına randevu veren TMO’daki randevu karmaşasının çözülmesi ve randevuların hızlı bir şekilde alınabilmesi için bir çalışma yapacak mısınız? Bu konuda ne gibi adımlar atmayı planlıyorsunuz?
TMO’nun verdiği randevu gününe kadar ürününü sağlıklı koşullarda depolayamayan ve ürün kaybı yaşaması kuvvetle muhtemel olan üreticilerin mağduriyetlerini gidermek için yapmış olduğunuz herhangi bir çalışma var mıdır? Varsa bu çalışmalar nelerdir?
TMO günlük buğday alımını neden 400 ton ile sınırlandırmıştır? Bu sınırlamanın amacı TMO’nun buğday alacak parasının olmamasından mı kaynaklıdır? Yoksa üreticinin buğdayını siyasal iktidara yakın piyasa tekellerine daha ucuza satması için planlanmış bilinçli bir politika mıdır?
Yüksek girdi maliyetleri karşısında alım fiyatlarının düşüklüğü ve ödemelerin geç yapılmasına tahammülü kalmayan üreticinin TMO’ya buğday vermek istememesini ve buğdayını emanet olarak TARİŞ’e ait depolarda tutmasını nasıl yorumlayacaksınız? Bu durum sizleri hiç rahatsız etmiyor mu?
1 ton buğday maliyetinin 6 bin lira civarında olduğu biliniyorken tarla kiralamış olan icarcı üretici; nakliye, indirme, boşaltma parası ve stopaj maliyeti de ortaya çıkınca ürettiği buğdaydan nasıl kâr edecek? Tüm bunlara rağmen TMO tarafından 30-35 gün bazen 40 gün sonra para ödeniyor olmasını hakkaniyetli ve adaletli buluyor musunuz? Çiftçinin parası neden TMO’ya ürün teslim edilir edilmez sonra ki 5 iş günü içinde ödenmiyor?
Sadece Aydın geneli olmak üzere, 2022 yılında hangi ilçelerde kaç dekarlık alanda, kaç üretici, kaç ton buğday üretmiştir? Ve üretilen buğdayın ne kadarını TMO almıştır? Ya da kaç cesaretli üretici, TMO’ya buğdayını vermiştir? TMO’ya buğday vermeyen üreticilerin neden TMO’ya ürün vermedikleri konusunda bakanlığınız tarafından yapılmış herhangi bir araştırma çalışmamız var mıdır? Varsa bunlar nelerdir?