Hikmet Saatçı, yaptığı konuşmada şunları bildirdi: "Geçmişin mirasıyla yeni yüzyıla" sloganıyla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına hazırlanan partimizin 100'üncü yaşını bir kez daha kutluyor, bu vesile ile partimizin kurucusu Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve hayatını kaybetmiş tüm partililerimizi saygı ve minnetle anarak konuşmalarıma başlamak istiyorum.Benim iki büyük eserim vardır; biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri Cumhuriyet Halk Partisi'dir" diyen önderimizin izinde Cumhuriyetimizi muasır medeniyetler seviyesine taşımak, sarayın ve kuklalarının sürüklediği karanlıktan kurtarmak, 'Tam bağımsız Türkiye' şiarı ile halkımızın yanında olmak için mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de sürüyor, sürmeye devam edecek. Cumhuriyet Halk Partisi; altı oka gönül vermiş, nice dostluklar kurulmuş, yeri gelmiş beraber gülmüş, yeri gelmiş beraber üzülmüş milyonlarca insanın aile olarak benimsediği evimizdir.Cumhuriyet Halk Partisi; bazen bir dilim ekmeği yol arkadaşınla bölüşüp sohbet ettiğin, bazen sokakta yol arkadaşın ile bir sıkılı yumruk gibi hak, hukuk ve adalet diye haykırıp yürüdüğün yoldur.
"GÖNÜL BİRLİKTELİĞİ"
Cumhuriyet Halk Partisi; fedakarlığın, özverinin simgesi, Cumhuriyetimizin yıkılmaz kalesi ve Kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere emanetidir. İşte bizler bugün burada; dünümüze, bugünümüze ve yarınlarımıza sahip çıkıyor, hep birlikte omuz omza yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Heyecanlıyım, gururluyum ve sizlerle burada coşkumuzu, geleceğe olan inancımız paylaşmaktan onur ve gurur duyuyorum.Adaletsiz bir düzenin yandaş figüranları ile ülkemiz ne yazık ki çıkmaz bir sokakta. Ne yazık ki milletimiz faturası halka kesilen, sefasını bir avuç cambazın sürdüğü bir zihniyetin kurbanı oluyor. AKP iktidarının yarattığı ekonomik enkazın üstünde sözde milliyetçi, özde yandaş şahıslar keyif sürerken milletimiz enkaz altında çaresiz ve bitap düşmüş bir şekilde yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor. Şimdi sizlerin huzurunda kıblesi saray olmuş, gözleri tek adamdan başka hiçbir şey görmeyenlere seslenmek istiyorum. Alevi, Sünni, Kürt, Türk diye insanımızı insanlarımıza kırdırırken, vatandaşlarımızın gönül birlikteliğine darbe vururken bu ülkenin birlik ve beraberlik değerlerini düşünmediniz. Aileler çocuklarını okula beslenme çantasız gönderiyor, gençler iş bulamıyor, vatandaşlarımız geçinemiyor, emekliler açlık sınırının altında bir hayata mahkum ediliyor. Açlık sınırı 13 bin 334 TL'ye çıkarken, yoksulluk sınırı 43 bin 433 TL'ye fırlamışken hemşehrilerimizin 11 bin 402 TL'lik asgari ücrete tamah etmesi bekleniyor. Beyin göçü ile ülkemizden giden genç değerlere "Varsın gidiyorlarsa gitsinler. Buralar boş kalmayacak" diyerek göz dağı veren iktidar mensuplarının şak şakçıları halkın sorunlarına, gerçeklerine kulaklarını kapamış, gözlerini kısmış durumdalar. İktidar mensuplarının altın kaplama saraylarında yaşadıkları süslü lüks hayatlarına tepki gösteren vatandaşlarımızın sesi yine hükümet eliyle kısılmaya çalışılırken Cumhuriyet Halk Partililer bu sesi duyuyor, halkın çığlığını Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ve sahada haykırıyor. Tarlasına pamuğunu, yoncasını dahi ekemeyen çiftçilerimizin, zeytinini, incirini yetiştiremeyen üreticilerimizin, koyununa, ineğine yem dahi alamayan hayvancılarımızın sesini Cumhuriyet Halk Partisi duyuyor. Türkiye'nin dört bir yanında üreticilerimiz Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin destekleriyle rahat bir nefes alıyor, hayatını idame ettirebiliyor. Hemşehrilerimiz CHP'li belediyelerden karşılıksız olarak aldıkları desteklere "Allah razı olsun" diyerek cevap verirken mazota, gübreye, yeme, ilaca, tohuma zam yapan iktidara "Artık yeter!" diyor.Hayat pahalılığı ve geçim derdiyle okullarını okuyamaz duruma gelen, işsiz kalan, diğer ülkelerde yaşayan yaşıtlarının hayatlarına imrenerek bakan gençlerimiz iktidara tepkisini kendi yöntemleriyle her geçen gün daha güçlü şekilde gösteriyor. "Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu ila ve idame edecek sizsiniz." Sözleriyle Türkiye Cumhuriyeti'nin genç nesillerine duyduğu güveni her fırsatta ifade eden Ulu Önderimizin emanetine gençlerimiz yeni yüzyılda en güzel ve güçlü şekilde sahip çıkacak, Cumhuriyetimizin aydınlık yarınlarının yol göstericisi olacaktır.Bağımsızlığımızın kazanılmasında, Türkiye Cumhuriyeti'nin inşasında büyük rol oynamış olan kadınlarımız bugün ne yazık ki sokakta güvenle yürüyemez, iş bulamaz, hak ettiği değere ulaşamaz hale geldiler. "Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." Cümlesiyle kahraman Türk kadınını onurlandıran, Avrupa'nın birçok gelişmiş ülkesinden önce Türkiye Cumhuriyeti'nde kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren Atamıza buradan, ilk kadın muhtarımız ve ilk kadın büyükşehir belediye başkanımızın şehrinden bir kez daha söz veriyoruz;
"YARINLAR İÇİN ÇALIŞMA VAKTİ"
İnşa ettiğin cumhuriyete sahip çıkacak, 7'den 70'e, işçisinden emeklisine, kadınıyla erkeğiyle açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğiz. Diliniz lal, gözleriniz kör kulaklarınız sağır olmuş. Derdiniz koltuk, sevdanız saray olmuş. Fitne fesat ile beslenip, sahte kurgu montaj videolarla siyaset anlayışına sahip yolculuğunuzda kurduğunuz hayallere asla ulaşamayacaksınız. Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer, değerli yol arkadaşlarım ve bizlerle gönül birlikteliği yapmış kıymetli hemşehrilerim, Hedefimiz net, yolumuz tek. Şartlar ne olursa olsun, tüm cesaretimizle, umudumuza umut katip daima ileriye yürüyeceğiz. Daima milletimizin yoluna Işık, ülkemizin karanlık buhranına aydınlık olmaya devam edeceğiz. Artık vakit İstanbul sözleşmesi yaşatır diyerek kadınlarımız ile omuz omuza daha fazla mücadele vakti. Artık vakit gençlerimizin yarınları için daha çok çalışma vakti.Artık vakit Çetin Emeçler, Turan Dursunlar, Bahriye Üçoklar, Ahmet Taner Kışlalılar, Uğur Mumcular ve kaybettiğimiz özgür kalemlerimiz için daha çok çabalama vakti. Artık vakit 6. Filoya secde etmiş, vatan toprağını peşkeş çekenlere karşı, tam bağımsızlık uğruna hayatlarını adamış, Denizlerin, Yusufların, Hüseyinlerin ve Mahirlerin açtığı yolda tam bağımsız bir Türkiye'yi daha çok haykırma vakti. Artık vakit düşlerinde umudu, kanatlarında özgürlüğü barındırın Gezi'de kaybettiğimiz Ethemleri, Abdocanları, Ali İsmail Korkmazları ve Berkin Elvanları ve tüm canlarımızın hayallerini gerçekleştirme vakti. Artık vakit Sevr'i yırtıp atan, Lozan'ı imzalayan, Milli şefimiz İsmet Paşa'ya hakaret eden kirli ve sapkın zihniyete karşı her zamankinden daha çok dik durma vakti. Mavi gözleriyle yüz yıl evvel yolumuzu, bin yıl aydınlatan kurucumuz ve kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü her zamankinden daha çok anlatmak, gösterdiği hedefleri her zamankinden daha kararlılıkla yürüme vaktidir. Yerel seçimler yaklaşıyor. Zor bir seçim sürecini geride bırakarak ve ilçe kongrelerimizde kan değişimleri gerçekleştirdik. Görevi biten tüm yol arkadaşlarıma teşekkür ediyor, sizlerin huzurunuzda ilçe yönetim kurullarında göreve başlayan tüm yol arkadaşlarıma hayırlı olsun dileklerimi sunuyorum. Yönetimlerde kimlerin olduğu önemli olmaksızın, geçmişimizden aldığımız güç ve tarihsel sorumluluğumuzun farkında olarak artık yerel seçimlere hep birlikte, omuz omuza yürümek zorundayız.
"ATA'MIZIN ÇİZDİĞİ YOLDAN ASLA VAZGEÇMEDİK"
Genel seçimlerde Aydın'da yüzde 60 oy aldık. Milletvekili sayımızı 3'ten 4'e çıkardık. Kentimizdeki bu başarı hepimizin. En genç üyemizden yaşça en büyük üyemize kadar hepimizin. Şimdi yerel seçimlere odaklandık. Bugün kongre salonunda olan birlik ve beraberliğimiz kentimizin her noktasında yapacağımız çalışmalar ile ilmek ilmek işleyeceğiz. AKP'nin kale olarak gördüğü ilçelerimizde de zafer bizlerin olacak. 17 ilçemizi kazanacak, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Özlem Çerçioğlu'nu yüzde 70 oy ile yeniden seçeceğiz. Aydın'da sosyal belediyecilik anlayışı ile tarih yazmaya devam edeceğiz. Kentimizin en uzak mahallelerinde ve en ücra köşelerinde dahi imzası bulunan, hizmetleri ile gönüllerde taht kuran ve her daim; hem bu topraklarda yaşayan kadim hemşehrilerimizin hem de örgütümüzün başını hep dik tutan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu'na bir kez daha siz değerli örgütümüzün önünde teşekkür ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin 100 yıllık geçmişiyle, tecrübeleriyle, mücadelesiyle partimize karşı sorumluluğumuzu biliyoruz. Bugün de bir demokrasi şöleni yaşıyoruz. CHP'nin hiçbir kongresinin kaybedeni olmaz, bugün de kongremiz de var olan birlik ve beraberliğimiz partimize güç katacak, mücadelemiz el ele, omuz omuza alanlarda ve sahalarda devam edecektir. Partimize destek veren, mücadele eden, bugününü bizlerle paylaşan tüm yol arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum. Desteklerini esirgemeyen Buharkent'ten Didim'e 17 ilçe başkanımıza, 38. Olağan İl Kongremiz öncesi emek veren il yöneticilerimize, ilçe kongrelerimiz boyunca örgütlü mücadelenin en güzel örneğini tüm Türkiye'ye gösteren partililerime ve yol arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum.2019 yerel seçimlerinde rotasını örgütümüzün verdiği emek ve göstermiş olduğu özveri ile çizdiğimiz bu yolda; Biz Cumhuriyet Halk Partililer şartlar ne olursa olsun koltuk için partimizden ayrılmayız, partimizi terk etmeyiz. Koltuk için ayrılanlar oluyorsa bunun arkasında başka bir şey vardır. Biz 100 yıllık koca çınarımızın gölgesinden, Ata'mızın çizdiği yoldan asla vazgeçmedik.Çıktığımız bu iddialı yolda, başkaları yoldan çıksa da; biz ne yolumuzdan döneriz ne de hedeflerimizden vazgeçeriz. Biz yolumuza emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz, hep birlikte devam edeceğiz. Birlikte başaracağız, birlikte kazanacağız. CHP Aydın 38. Olağan İl Kongremizin kentimize, partimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor ve bir kez daha destekleriniz için teşekkür ediyorum. Aydın CHP İl Kongresinde konuşan Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, en düşük maaşın 16 bin 600 TL olduğunu ve cuma günü hesaplara yatacağınin müjdesi verdi. Yüksek katılımın sağlandığı kongere de konuşmalardan sonra oy kullanımına geçilecek"